Petra belki de Ürdün'ün en bilinen yeri. Romalılardan önce burada yaşamış olan Arap kabilesi Nebatilerin(Nabataeans) burada bırakmış oldukları medeniyet gerçektende görmeye değer. Renkli kumtaşlı kaya duvarları, kayalara oyulmuş tapınakları, mezarları, tiyatrosu ile Petra dünyanın yeni yedi harikası arasına girmeyi başarmış. Petra aynı zamanda Gül Kırmızı Kent (Rose-Red City) olarak da bilinir. Yapıların birçoğu kayalara oyulmuş yapılar ve 1980 lerin ortalarına kadar buraları yerel Bedeviler tarafından ev olarak kullanılıyormuş. Petra'nın gezilecek alanı oldukça geniş olduğu için eğer burayı hakkını vererek gezmek istiyorsanız en az 1,5 2 gün ayırmanız gerekir.
Petra Antik Kent Merkezi genel görünüm.
Petra Antik Kent Merkezi.
Siq denilen geçidin girişi.
Siq denilen geçit.
Petra girişindeki Siq denilen geçit.
Siq'te at arabası.
Petra - Siq
Petra - Siq
Siq girisinde kostüm giymiş bir Ürdünlü.
Petra - Siq
Siq boyunca uzanan su kanallarından Petra şehrine su taşınıyormuş.
Petra - Siq
Petra - Siq boyunca kayaya oyulmus deve ve önünde bir adam heykeli.
Petra - Siq sonunda Hazine (Treasury)
Petra - Siq'in sonundaki Hazine (Treasury)
Petra girişinde Siq'te fotograf.
Siq geçidi boyunca çalisan bir temizlik isçisi. Turistlerin ve yol boyunca giden hayvanlarin biraktigi pislikler gun boyunca bu
Siq başında nöbet tutan görevli.
Petra'da satılan takılar.
Petra - Tiyatro.