Ronda, Tajo Nehri'ni çevreleyen Tajo kanyonu etrafındaki dev bir kayalığa kurulmuş bir şehir. İspanyol boğa güreşlerinin başladığı yer olan bu şehir Ernest Hemingway ve Orson Welles gibi birçok ünlünün uğrak yeri olmuş.
Ronda'da bir kilise.
Ronda.
Ronda.
Gece Ronda.
Kayalıklar üzerine kurulu şehir Ronda.
Olvera'dan Ronda'ya doğru giderken yol üzerinde durarak bu fotoğrafı çektim. Ronda'nın üzerine kurulu olduğu kayalık burda tüm ihtişamı ile belli oluyor.
Ronda fotoğrafı çekmek için durduğumuz mola yeri.
Ronda'daki otelimize yerleştikten sonra şehirde yürümeye başladık.
Ronda.
Ronda'da çiçeklerle süslenmiş bir sokak.
Ronda.
Ronda.
Ronda.
Ronda.
Ronda'da hediyelik seramik işleri.
Hava karardıktan sonra epey soğumaya başladı. Canımız sıcak birşeyler içmek istediği için otelimize en yakın bara gidip çay kahve söyledik.
Ronda'daki son gezimizi yaptıktan sonra Malaga Havaalanı'na gitmek üzere ayrıldık.
San Francisco barda söylediimiz tapaslar. Görüntü olarak çok süper olmasa da belki de İspanya'da yediğimiz en lezzetli tapaslardı.
Somon'la bir şeylerin üzerine rulo yapılmış bu tapas tek kelime ile harikaydı.
Doğrusunu söylemek gerekirse Endülüs gezisi beklentilerimin epey üzerinde oldu. Güzel hatıralarla İstanbul'a doğru uçmaya başladık.