Çeşm-i cihan Amasra, denize doğru uzanmış bir burun, burnun iki yanında korunaklı birer liman görevi gören iki koy ve ana karaya bağlı ve bağımsız adaları ile eşsiz bir görsel güzelliğe de sahip olan Amasra hem 3000 yıllık tarihi, hem çekicilik ve balıkçı Denize doğru uzanmış bir burun, burnun iki yanında korunaklı birer liman görevi gören iki koy ve ana karaya bağlı ve bağımsız adaları ile eşsiz bir görsel güzelliğe de sahip olan Amasra hem 3000 yıllık tarihi, hem çekicilik ve balıkçılığa dayanan yerel sanatları, hem de kendini çevreleyen ormanlık alanları ile görülmeye değer yerlerden biridir. Amasra halen özgün balık lokantaları, temiz orta boyuttaki otelleri ve sayısız ev pansiyonuyla turizme katkıda bulunmaktadır. 13. Yüzyılda Cenevizliler tarafından ele geçirilen Amasra'ya Fatih Sultan Mehmet 1460 yılı Ekim ayında bir sefer düzenler. Şehre hakim bir tepeye geldiğinde hayranlığını belli eden meşhur sözü eder: "Lala, lala!, çeşm-i cihan bu m'ola" ve kaleye haber gönderir: "Bu kadar güzel bir yere zarar vererek almak istemem kalenin anahtarını bana getiriniz." Kale savaşılmadan teslim alınır. * Kaynak: Wikipedia
Uçsuz Karadeniz.
Amasra eşrafından bir Kedi!
Batı tarafı, köprü üstünden.
Yarım adayı anakaraya bağlayan köprünün batı girişi.
Köprü üstündeki çeşme.
Doğu tarafı, köprü üstünden.
Köprünün anakara tarafındaki kale kapısı.
Köprüden görünen ada.
Deniz kenarındaki Amasra'nın olmazlarından biri, Martı.
Batı kıyıları.
Yarım adadan kale içi.
Yeni liman girişi. Buranın arkasında deniz hemen her zaman sütliman. Yaz aylarında plajı güney sahilleri kadar kalabalık.